musallat

musallat
",-tı (someone, something) who/which constantly pesters or annoys. - etmek /ı, a/ to set (an annoying person) on (someone); to cause (something annoying) to plague (someone). - olmak /a/ to bother, pester, pick on; to plague; to become a pest in (a place)."

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • Musallat — Filmdaten Deutscher Titel Lästig Originaltitel Musallat Produktionsland …   Deutsch Wikipedia

  • musallat — sf., Ar. musallaṭ Bir kimse veya şeyin üzerine bıktıracak kadar düşen (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller musallat etmek musallat olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • musallat etmek — (birini veya bir şeyi) birini, bir başkasının başına bela etmek Oyundan alıntıladığı bir iki sahne, belleğimizin bize musallat ettiği iz düşümlerden oluşmadır. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • musallat olmak — birini sürekli rahatsız etmek, birine sataşmak, peşini hiç bırakmamak Akşamdan beri yüreğine musallat olan o sıkıntı gene yerini almaya başlamıştı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUSALLAT — Rahatsız eden. Tasallut eden. Sataşan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • başına dolamak — musallat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TASALLUT — Musallat olmak. Birini rahatsız etmek. Tebelleş olmak. Tahakkümane hareket etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TASALLUTEN — Musallat olarak, tasallut ederek, sataşarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TASLİT — Musallat etmek. Birini başka birine belâ etmek. Sataştırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ekleşmek — musallat olmak,takılmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ese galmak — musallat olmak müptela olmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”